Hayal gücü ve yaratıcılık, bilgiden daha önemlidir. Bilginin sınırı var, ama hayal gücü tüm evreni kucaklar...
A. Einstein

29 Haziran 2011 Çarşamba

Boncuk İşledim Ne Yapacağımı Bilemedim :)

Boş durmayı sevmiyorum ya, illa ki elimde bir uğraşım olacak. Ben de elimdeki kum boncukları değerlendirmek için başladım. Ne yapacağıma karar vermem zor olmadı. Kolay bir şey olsun istediğim için şal deseni çalışmak geldi içimden :) Beyaz boya kalemiyle ana hattını çizdikten sonra, diğer kısımlarını doğaçlama olarak işledim.

Kasnağa siyah tülümü gerdim ve tüm boncuklarımı  yanıma aldım. Boncuk iğnesi kullanarak ve iğneye 2-3 boncuk alarak ve de arkasının da temiz olmasına dikkat ederek işledim.

Çok zevkle işledim, yine yapmayı düşünüyorum ama bununla ne yapacağımı bilemedim. Daha ilginç bir fikir gelmezse aklıma ve de becerebilirsem, siyah bir t-shirtümün sırtına monte edip, sonra arkasını oymayı düşündüm. Yaparsam, güzel de olursa paylaşırım, yoksa bu da burada böyle bir şal deseni örneği olarak kalır :)



 Akıl akıldan üstündür. Sizlerin de aklına değişik fikirler gelirse ve benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum... 

28 Haziran 2011 Salı

21 Haziran 2011 Salı

Lavanta Piramidi - Hayvan Figürlü Anahtarlıklar ve Bizden...

Okullar kapandı, çocuklar tatile girdi. Ben de dinlenmeyi hak ettim ama sanırım benim tatilim şimdi bitti :) Bilenler biliyor ama bilmeyenler için; çocuklarımın birbiri ile geçimsizliği beni çok yoruyor, ondan bahsediyorum... Daha önce de burada bahsetmiştim. Zamanınız varsa okuyunuz efendim.
Kızımın karnesinin hepsi beş ve ikinci sınıfa geçti. Oğlum da teşekkür belgesi ve başarı belgesi aldı ve yedinci sınıfa geçti. Bu seneyi de alnımızın akıyla bitirdik. Yine yüzümüzü güldürdü çocuklarımız. En önemlisi onların ve bizim emeklerimizin karşılığını almış olmamız tabii. Teşekkür ederim çocuklarım...
Tatil başladı ya, kızımın meşhur elişi kitabı çıktı ortaya :) Kızım başladı kitabı karıştırmaya, ne kadar yapamayacağı şey varsa seçiyor... İşin kötüsü daha kendisinin başlayıp bitirdiği bir şey yok. Sonunda hepsi benim başıma kalıyor. Neyse kolay bir şeyler seçti sonunda. "Anne bu lavanta kesesini yapmak istiyorum" dedi. Ben de sevindim, düz dikiş yapacak, içini dolduracak diye ama nerdeee... Kızım solak, bense sağ elimi kullanıyorum ve bir şey gösterirken çok zorlanıyorum. Baktım olmayacak "hadi ben dikeyim sen doldur" dedim, o da kabul etti. Ben diktim, kızım doldurdu. Üzerine de bir fiyonk yapıp, taktık ve bitirdik. Taktık mı? :) Bitirdik mi? :)

Ben seviniyorum tabii, kızımın gönlünü yaptım, hem de çabuk bitti diye. Fakat bu durum kızımın hoşuna gitmedi. Kitabı kurcalamaya devam etti. Hatta bir bez bebek seçer gibi oldu ama son anda vazgeçirdim :) Bir ara yün ve şişle de deneme yaptık ama onda da başarılı olamadık :( Elleri çok minik henüz...

Tam da "yırttım galiba, kendi işlerime dönebilirim" diye düşünürken, bu hayvan figürlü anahtarlıkları gördü. Malzeme yok dedim, keçe lazım dedim, ama vazgeçiremedim. Hadi o zaman bunu da yapalım dedik. Yapalım mı? :) 
Baykuş seçti yine kızım. Yine diyorum, çünkü çok seviyorlar baykuşları. Daha önce de baykuşlu çerçeveler yapmıştım onlara. 
Ne yapalım elimiz mahkum. Tatilde yaparız diye çıkmış ağzımızdan bir kere... Aldık eski t-shirtlerinden birini ve temizlik bezini, yapmaya başladık. Başladık mı? :)
Yine benim başıma kaldı anlayacağınız. Kızım sadece arada bir gelip, "kenarları şu renk olsun, gözleri burada olsun" gibi söylemlerle bana yardımcı oldu :) Öyle ufak olduğuna bakmayın, ayrıntıları minik minik çok uğraştırıyor anahtarlığın. 
Tam bitti, ben havaya kaldırıp kızıma gösterirken nasıl olmuş diye, oğlum "ben de istiyorum ama, maymun olsun" demez mi? Allah'ım sana geliyorum... :)
Oturmaktan sıkılmışım, işlerim yarım kalmış akşama da yemek yok. Ama ben bir maymunla uğraşıyorum :)
Lavanta kesesi kızımın çekmecesinde artık. Anahtarlıkları da okuldaki dolaplarının anahtarları için kullanacaklarmış. Oğlum maymunu zombiye benzetti, kızım da baykuşa pörtlek gözlü dedi :) Eleştirdiler ama yine de beğendiler. Eldeki malzemelerle bu kadar oldu ne yapalım...
Ben ne yaptım peki? Kitabı ortadan kaldırdım :) Ortalıkta olunca kitaptaki her şeyi yapmak istiyoruz çünkü :)

10 Haziran 2011 Cuma

Hamur Kabartmalı Anahtarlık-Faturalık

Nihayet bu anahtarlık-faturalığımı bitirip yayınlayabildiğime inanamıyorum:) Bu projem resmen yılan hikayesine döndü. Alt zeminini boyadıktan sonra çok uzun bir süre üzerini nasıl yapacağıma karar veremedim. Hiçbir şeyi yakıştıramadım. Üç bölümü olduğu için, birbiriyle bağlantılı olmasını istedim. Buna göre resimler aradım ama istediğim gibi bir resme de rastlayamadım. En sonunda "niye bu kadar düşünüyorum ki, anahtarlığın üzerinde anahtarlar olsun" diye düşünerek son halini tasarladım ve oluşturdum.

Yapım aşamalarını da kısaca anlatmaya çalışayım. Zemini zımparaladım, temizledim ve kırık beyaza boyadım. Yalnız, beyaza boyadıktan sonra benim gibi uzuuun bir süre beklemeniz şart:) Yoksa güzel olmaz, benden söylemesi:) Sonra, sevgili arkadaşım Meral'in de önerisiyle poşet doku uygulaması yaptım. Metalik bir boya olan inci beyazını objeye sürüp, buruşturduğum poşetle tampon yaptım. Çok hoş bir efekt verdi. Bu uygulamayı ben çok sevdim. Çok da basit bir yöntem. Yukarıdaki fotoğrafta dokunun nasıl göründüğünü görüntülemeye çalıştım.

Daha sonra lazer çıktısını aldığım dekupaj resimlerimi kestim. Merdaneyle açtığım havayla kuruyan model hamuruma dekupaj tutkalıyla yapıştırdım. Üzerinden yine merdaneyle geçip, iyice yapışmasını sağladım.

Anahtarları kretuvar yardımıyla kenarlarından düzgünce kestim. Sonra neyi nereye nasıl koyacağıma karar veremeyerek, yine bıraktım :) Fakat hamurlarımın kurumaması için, bir poşete koyup ağzını bağladım.
Ertesi gündü sanırım, aklıma dantel ekleme fikri geldi. Bazı anahtarları elimde bulunan ince bir dantelle birbirine bağladım. Ve bu şekilde yapıştırdım. Yalnız anahtarları dantelle birleştirmeden önce, tek tek üzerlerine de dekupaj tutkalı sürerek verniğe karşı korumaya aldım. Aslında bu işlemi objeye yapıştırdıktan sonra yaparım. Fakat dantele tutkal gelmemesi için yapıştırmadan önce sürmek istedim. 
Anahtarları dizayn ettikten sonra dekupaj tutkalıyla hepsini yapıştırdım. Dantel kullanmadıklarımın üzerine de iki kat dekupaj tutkalı sürdüm. En son olarak da su bazlı vernikle 2-3 kat vernikledim.

Böyle anahtarlara dantel bağlayınca, aklıma rahmetli babaannem geldi. Anahtarlara hep bir ip, bir lastik veya bir kumaş parçası bağlardı. Çoğu zaman beline bağladığı bir kuşağa bu anahtarları bağlardı. O yürürken eteğinin altında, anahtarlar birbirine çarpar ve ses çıkartırdı. Biz de kardeşimle içeriden onun geldiğini anlardık. Yaramazlık yapıyorsak bırakırdık :) Hoş, bize hiç kızmazdı ya...
Biz babaannemizle birlikte yaşadık. Bizi o büyüttü. Çok başkadır benim için yeri... Nurlar içinde uyu babaanneciğim...
Nereden nereye, neyse biz anahtarlığımıza dönersek yine, en son kancalarını takarken oğlum, altın sarısı olan kancaların hiç yakışmadığını söyledi. Haklıydı da. Hemen onları da inci beyazıyla boyadım. Eğer bulursam bronz rengi kancalar alıp takacağım.
Bu da yerine asıldıktan ve kullanıma açıldıktan sonraki hali. Oğlum ve kızım "anne yap şunu, bitir şunu" diye diye başımın etini yediler resmen :) En sonunda bitiripte nasıl olduğunu sorduğumda, oğlum; anne o kadar güzel oldu ki, sanki sen yapmamışsın gibi, dedi. Her konuda abisini taklit eden kızım da bunu onayladı!*!¿?!¿!*? Şimdi bunlar bana iyi birşey mi söylemiş oldular kötü birşey mi anlayamadım?

Anahtar resimlerini buradan, daha fazlasını ise DEKUPAJ RESİMLERİ blogumuzdan bulabilirsiniz.

7 Haziran 2011 Salı

...?

Yağmur yağarken güneş açmaz mı? Ya da güneş varken yağmur yağmaz mı?

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mi olmalı? 
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?

"Victor HUGO"

Not: Fotoğraf benim objektifimden, geçen sene balkondan çekildi. En sevdiğim şeylerden biridir güneş ve yağmur bir arada... 





2 Haziran 2011 Perşembe

Kandiliniz Kutlu Olsun

Bugün üç ayların başlamasını müjdeleyen Regaip Kandili.  
Tüm dostlarımın ve İslam aleminin kandili mübarek olsun. 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...