Hayal gücü ve yaratıcılık, bilgiden daha önemlidir. Bilginin sınırı var, ama hayal gücü tüm evreni kucaklar...
A. Einstein

31 Mart 2012 Cumartesi

Yapışkanlı Kağıtlarla Yenileme Projesi

 Doğuş Üniversitesi'nin açtığı ahşap boyama kursuna katıldığımdan önceki yazım olan sergi haberimde bahsetmiştim. Kursa katılınca, bazı malzemelere gereksinimim oldu. Tabii ben örnek bir blogger olarak, gidip yenisini almak yerine, çocukların kullanmadığı, yıpranmış klasör çantayı yenilemeyi kendime görev bildim :) 
 Fotoğraf çekerken bir sürü yapışkanlı kağıdın arasından, en çok yakışacak olanları seçtim, fotoğrafladım. Ama sonra, kenarda kalmış bu gül desenli olanı görünce, hepsini kenara itip, onunla kapladım.
 Bu resim dosyaları kenarlarından açılarak düz şekle gelebiliyor. Ama ben kenarlarından açmadan, olduğu şekliyle kapladım. Sadece kapağındaki mıknatıslı açma kapama aparatını çıkardım. Kaplama işi bitince aynı yerine taktım. Orijinal gibi olmamış mı ama :)
 Elim değmişken, alet çantamı da kaplayayım dedim. Köşeleri yuvarlak olduğu için, biraz zorlansam da, eski halinden daha iç açıcı oldu.
 Oğlumun ısrarı üzerine, görmüş olduğunuz çizgili desenli yapışkanlı kağıt seçildi. 
 Şimdilik böyle kullanıyorum. Benim malzemelerimin bu minicik kutuya sığması imkansız elbette. Sadece hamurlarımı, fırçalarımı ve ufak tefek malzemelerimi koyuyorum içine. İçine en gerekli malzemelerimi koyduğum için, evin içinde, bir oraya bir buraya dolaşıyor benimle :)
Yapışkanlı folyolarla çalışmayı çok seviyorum. Çok güzel bir malzeme. Bu malzemeyle diğer çalışmalarıma göz atmak isterseniz burada

Şöyle güzel bir hobi odam olsa, yok yok hobi köşem de olabilir. Her şeyi takım yapsam, yerli yerinde dursalar. Masam olsa, sürekli toplamak zorunda kalmasam. İstediğim zaman çalışsam. İşlerim masamın üzerinde beni beklese...
Olacak ama biliyorum...
Güzel bir hafta sonu diliyorum.

28 Mart 2012 Çarşamba

Prof. Lea Contestabile Resim Sergisi


Bir süredir Doğuş Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesinin açtığı ahşap boyama kursuna gidiyorum. Ortaya bir şeyler çıkınca paylaşacağım elbette ama şimdi bir sergi haberi vermek istiyorum. 03 Nisan'da açılacak olan sergiye hepiniz davetlisiniz. Ayrıntıları eklediğim görsellerden öğrenebilirsiniz. 04 Nisan'da dersim olduğu için sabah ben de orada olacağım.
***

 Prof. Lea Contestabile İtalya’nın Abruzzo bölgesinde yaşayan çağdaş, sıra dışı bir sanatçı. Sanat ve Tasarım Fakültesinde “Akışkan Hatıralar” başlığı ile ilginç bir sergiyi topluma sunacak olan Lea Contestabile’nin çalışmalarında öznellik ustaca kurgulanmış kompozisyonlarla dikkat çekmektedir. Tutku ile bağlı olduğu ailesi, yıllar önce yaşadığı köyü, tanıdığı ya da kaybettiği akrabalarının fotoğrafları, artistik birer referans olarak eserlerinde yer alıyor.
Lea Contestabile’nin çocukluğu İtalya’nın çok küçük bir şehrinde masalımsı bir evde ve çok mutlu geçmiş. Küçükken bahçesinde çeşit çeşit meyve ağaçları ve çiçeklerin arasında arkadaşlarıyla oynadığı yaratıcı oyunlar, çocukluk anıları, büyüklerinden dinlediği öyküler, masallar, bayramlar, bahçede verilen abartılı ziyafetler, bahçenin bir köşesinde beslediği evcil hayvanlar doküman ve/veya belgesel niteliğinde plastik bir tatla tüm bunlara samimiyetle tanıklık etmemizi sağlıyor.
Sanatçı, yaklaşık on yıl önce geçirdiği ciddi bir rahatsızlık yüzünden uzun süre resim yapamadığı için, aylarca kaldığı hastanede üzüntüsünü ve acısını dindirmek için, hasta yatağında tekstil içerikli sanat eserleri yaratma ihtiyacı duyuyor. İyileştiğinde kullanacağı ana malzemeler kaçınılmaz olarak; sargı bezi, iplik ve kumaş parçaları oluyor.Contestabile’nin düşsel güzellikteki eserleri, izleyeni sonsuz bir evrene taşıyan imgeleri; yüzeyde bazen iki boyutlu, bazen de üç boyutlu özenle kesilmiş kağıt, ya da seramik siluet formlarla belirginlik kazanıyor. Farklı yüzeylere taşınan bu siluet formlar yeni bir espas anlayışıyla artistik bir ifade biçimi yaratıyor. Contestabile’nin bu zengin düşünsel ve duyusal birikimi kimi zaman da özenle hazırladığı video anlatımı ve seslerle yeni bir ifade biçimine bürünüyor. Contestabile farklı disiplinlerden yararlanarak oluşturduğu bu şiirsel dünyasında teknik ve malzemenin sınırsızlığını ispat etmekle kalmıyor, sahip olduğu tüm zenginliğe bizi de cömertçe sürüklüyor.
Sergi 3 Nisan 2012 tarihinde saat 16.30′da Fakültemizin Sanat Galerisi’nde toplumun ilgisine sunulacak. Sergi 24 Nisan 2012 tarihine kadar gezilebilecek. 4 Nisan 2012 tarihinde değerli sanatçı fakültemiz öğrencileri ile birlikte Resim Atölyesinde bir çalıştay gerçekleştirecektir.

Alıntı

26 Mart 2012 Pazartesi

Deri Balıklı Bebek Hırkası ve Beresi


Acele etmem lazım diyerek, bu yazıyı araya sıkıştırıyorum :) Malum bahar geldi, havalar ısındı ama akşamları hala soğuk oluyor. Bu son soğuk havaları fırsat bilip, gündem dışı kalmamak için süslediğim bu örgü takımı yayınlamak istedim :)
Bu bir gelin görümce ortak yapımıdır. Yasemin (kardeşimin eşi) bu hırkayı yeğenim Kemal Ege doğmadan önce örmüştü. Fermuar dikilmesi için bana bırakmıştı. Lakin yeğenim dünyaya küçük bir danacık kıvamında gelince, bu hırkayı kullanmak kısmet olmadı :) 
Bu hafta sonu da doğum günü vardı Ege'min. Çok güzel minik bir doğum günü partisi yaptık. Hatta kardeşimin iş arkadaşlarından birinin eşinin "aaa Marifetli Peri sen misin?" sorusuyla, beni okuduğunu öğrenmek beni hem şaşırttı, hem de çok mutlu etti...

Geçenlerde eşimin bir akrabasının bebeği olunca, bu hırka da minik sahibini bulmuş oldu. Bir kaç yıl gecikmeyle, elime alıp fermuarını dikince, biraz da süsleyeyim dedim. Hemen aklıma, sevgili ByDg'nin burada süslediği hırka geldi. Çok beğenmiştim ve ondan esinlendim. 
Beyaz deri parçalarını kesip, uygun renk iplikle ve battaniye işiyle, hırkaya diktim. 

Kolların dirseklerine yama şeklinde yuvarlak parçalar yaptım. En basitinden bir de balık kestim, onu da diktim. Şirin bir balık olsun istemiştim ama oğlum köpek balığına benzetti :) Olsun dedim ben de, bebişimiz erkek zaten :) 

Sonra aklıma geldi yünlerimin arasında aynı yünden vardı. Aradım buldum, bir de minik şapka ördüm. Bilinen en kolay şekilde yaptım. Alt kısmı lastik ördükten sonra, düz örgüyle bir dikdörtgen örüp, kenarını dikip, tepesindeki ilmekleri de ipe geçirdikten sonra büzerek kapattım. 

İki tane minik balık da bereye diktim. Böylece güzel bir takım oldu. Düz renk bir iple örülseydi daha farklı şekillerde de süslenebilirdi. Yine de sıradanlıktan kurtuldu diye düşünüyorum...
 
Örgü örmeyi zaten çok severim ama böyle süslenince gözüme daha bir güzel geliyorlar. Bebek eşyaları örmek de benim için ayrı bir zevk. Yalan söylemeyeceğim, hem daha şirin oldukları için hem de çabuk bittikleri için seviyorum sanırım :)
Güle güle kullansın Çınar bebek...

21 Mart 2012 Çarşamba

Dekoratif Mühürlü Aynalı Takı Kutusu Yapımı

 Takı kutusu dedim başlıkta ama aslında ben bu objeyi kızıma doğum günü hediyesi olarak yaptım. Şu anda en çok kullandığı takılar tokaları olduğu için, tokalarını koyacak içine güzel kızım :) 
Doğum gününü kutlayalı çok oldu. 3.Mart'taydı kızımın doğum günü. Araya giren hastalıklar yüzünden, zamanında bitirip yayınlayamadım maalesef. Şimdi bile tam olarak bitirmeden çıkardım karşınıza. Henüz verniklemedim ve tabii aynası da takılmadı. Fotoğraf çekerken ayna yerine kullandığım dekupaj kağıdından bir tane yapıştırdım :)
 Önce bir kat beyaz boya ile boyadıktan sonra zımpara yaptım. Böyle bir kat boyadıktan sonra zımparalayınca, fazla toz çıkmıyor. Daha sonra kapanana kadar boyamaya devam ettim. Kuruduktan sonra kenarlarını hafifçe zımparalayarak, eskimiş görünümü verdim.
Seçtiğim gül desenli dekupaj kağıdını detaylı olarak kestim ve dekupaj tutkalıyla yapıştırdım.
 Sıra geldi, bir hevesle aldığım dekoratif mühürlerimi kullanmaya. Seçtiğim deseni, uygulama bloğuna yerleştirdim. Silikon mühürler, bloğun üzerine sorunsuzca yapışıp kalarak, uygularken kolaylık sağlıyor. Silikon olan dekoratif mühürler, akrilik boyalarla da kullanılabiliyor. Sonrasında da kolayca suyla temizlenebiliyor.
 Önce objenin arkasında deneme yaptım. Çok başarılı olduğum söylenemez :) Dağılmalar oldu fakat, ilk çalışmaya göre, görüntü yine de güzel oldu :) Sevdim bu mühürleri. Diğerlerinden de almayı düşünüyorum. Siz de almak isterseniz buradan temin edebilirsiniz.  
 Bir de kelebek konsun istedik aynanın kenarına. Kelebeği hamurla kabarttım. Yapıştırırken orta kısmına bastırarak kanatlarının kalkmasını sağladım. Böylece tam da istediğim görüntüyü elde ettim. Kururken, kanatları eğilmesin diye altına kağıttan bir destek yaptım. Yapıştırdığım tüm dekupaj kağıtlarının üzerinden yine dekupaj tutkalıyla geçip, verniğe karşı korumaya aldım.
 Kelebeğimiz kondu ama her an uçabilir :)
 Silikon dekoratif mühürlerle güllerin yanlarına desenler yaparak objeyi tamamladım. Ve fotoğrafını çekmeye doyamadım :) Her yönden bir çok fotoğraf çekince, bol fotoğraflı bir yazı oldu bu da...
 

 Kızım çok beğendi. Sürekli ne zaman bitiyor diye beni sıkıştırdı :) Verniğini bugün yarın yaparım ama aynası ne zaman takılır bilmiyorum. Ayna için de babasının başına sarmayı düşünüyorum :)
 Beyaz, pembe ve gülün uyumunu çok seviyorum. Mühürler de ayrı bir hava verdi sanki... Kendime de mi yapsam acaba :) 
 

Bu aralar annemin rahatsızlığı yüzünden buralara fazla uğrayamıyorum. Bu yüzden kızıma doğum günü mesajı da yazamadım.
Canım kızım, seni çok seviyorum. Doğum günün kutlu olsun meleğim...

 

20 Mart 2012 Salı

Çekilişe Katılmışım ve Kazanmışım :)


Sevgili Mahmur Prenses'in düzenlediği Sevgi Perdesi Projesi'nden burada bahsetmiştim. Ben de bir parça gönderip, katkıda bulunmuştum. Meğerse Mahmur prenses, her etapta katılımcılar arasında çekiliş yapıp, hediye gönderiyormuş. İkinci etap çekilişinde de kazanan üç şanslı kişiden biri ben olmuşum :) Böyle habersiz çekilişe katılıp, bir de çıkınca nasıl sevindim anlatamam... Tam bir sürpriz oldu benim için.

Tuncay Dağlı'dan adıma imzalı olan kitabı en kısa zamanda okuyacağım. Küpelerim çok zarif, çok beğendim. Avon krem de tam bana uygun... Penguen magnete ise ailece bayıldık :) Onun adı bundan sonra Penguş :) Bu hediyelerin yanında bir de Eti Cin vardı ama, eşimden kurtulamadı :) 

Hepsi de birbirinden güzel hediyelerin ve güzel notun için çok teşekkür ederim Elif'cim. Ben de seni tanıdığıma çok mutlu oldum. Umarım yüz yüze de görüşmek kısmet olur bir gün...

15 Mart 2012 Perşembe

Sıradışı Ev Aksesuarlarının Adresi Bonvagon 25 TL Kazandırıyor!


Henüz tanışmamışlar için belirtelim. Bonvagon, “gezer, seçer, getirir!” mottosuyla geçtiğimiz Eylül ayında yola çıkmış ve kısa sürede popüler hale gelmiş bir alışveriş kulübü.

Her gün sıradışı tasarım ürünler, özenle seçilmiş markalar ve ilginç aktiviteleri %70’e varan fiyatlarla üyelerine getiren site, dekorasyon alanında da tarzını koruyor ve alışılmışın dışında ürünler sunuyor. Londra’nın renkli yastıklarıyla bilinen welovecushions, dünyaca ünlü Habitat, Alessi, lüks dekorasyonun ismi Haremlique gibi birçok marka Bonvagon’un dekorasyon pörtföyünde.

Türk tasarımcıları buluşturdu.

Bonvagon’u heyecanla takip etmemizin bir diğer sebebi de tematik kampanyaları. Bu hafta Sıra dışı Tasarımcılar, Konuşan Tasarımlar isimli kampanyasıyla Türkiye’den seçtiği 27 tasarımcıyı, en orijinal ürünleri ile birlikte tasarım tutkunlarının karşısına çıkarıyor. Aida Pekin, Karaca Erdem, Dani Benreytan, Itır Saran’ın da içlerinde bulunduğu tasarımcıların eşi görülmemiş tasarımları sadece bir kaç tık ile ulaşılabilir hale getiriyor. Gelecek aylarda bizi bekleyen sürprizlerden ilk önce haberdar olmak için merakla Bonvagon’u takip ediyoruz. www.bonvagon.com’a hala üye olmadıysanız, acele edin deriz. Çünkü Mart ayı boyunca Bonvagon'a davet ettiğiniz her arkadaşınız sayesinde hem siz hem de arkadaşınız 25TL kazanıyor!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

2 Mart 2012 Cuma

Bi Rahat Dur Blogger...

alıntı
Blogger yine bazı değişiklikler yapıyor. Bu iyi mi kötü mü, şimdilik bilemiyorum... Ancak hala, daha oturmamış uygulamalar var. Örneğin yorum penceresi "pop-up pencere" olarak seçilmiş bloglara yorum yaptığınızda, artık yorumlara e-mail ile abone olamıyorsunuz. Bir kayıda yorum yaptığınızda verilen cevabı, yorum yaptığınızı hatırlayıp geri dönerseniz okuyabilirsiniz ancak. 
Benim de yorum pencerem pop-up olarak işaretlenmişti. Fakat Blogger'ın bu yeni uygulamasından sonra, beğenmesem de, "aşağıda gömülü kayıt" seçeneğini seçmek durumunda kaldım. Hiç olmazsa bana yorum yapan izleyicilerim, geri dönüşlerimi görsünler diye.

Bir de, blog listesi gadget'ı çalışmıyor. Uzun zamandır yeni izlemeye aldığım blogları listeye ekleyemiyordum. Listemdeki blogları kopyalayıp, gadget'i sildim ve yeniden kurmayı denedim. Ne oldu dersiniz? Şimdi izlediğim daha fazla blogu ekleyemiyorum... Değişik bilgisayarlardan ve değişik tarayıcılardan denedim fakat sonuç değişmedi.
Blog Listesi Yapılandır penceresini açıyorum, "listeye ekle" butonunu tıklıyorum. İzlediğim blogların listesi çıkıyor, yanındaki kutucuklardan veya tümü deyip seçiyorum. Liste ekleniyor ama "kaydet" butonuna tıklayınca kaydetmiyor. "Kaydediliyor" yazıyor ama saatlerce o şekilde kalıyor. 
İzlediğim blogları kumanda panelinden takip etmeye çalışıyorum şimdilik, ama listeyle takip etmeye alıştığım için, bir an önce düzelsin istiyorum.

Başka bir sorun da, izlemeye almadığım bir kaç blog listemde görünüyor. Bu nasıl oluyor anlamış değilim...
Bu blogları izlemeyi durdurdum, izlemediğin blogu nasıl izlemeyi durduruyorsun? diye sormayın, Blogger'ın marifetlerinden biri olsa gerek :) Ama yine de listemde görünmeye devam etti. 

Aslında listemi temizlemem gerekiyor. Blogumu yeni açtığımda, olur olmaz, bana hitap etmeyen bir sürü blogu izlemeye almışım. Onları ve artık güncelleme yapmayan, en son 1-2 sene önce güncellenmiş, kullanılmayan blogları da izlemeyi durdurmak ve silmek istiyorum. Birkaç denemem oldu ama dediğim gibi, izlemeyi durdursam da, güncellemeleri gelmeye devam ediyor. 

Sevdiğim bir çok bloga gelemememin ve yorum yapamamamın nedeni bunlardır...
Bu sorunları yaşayan ve çözüm bulanlar varsa, yardım bekliyorum.

Bloglar kapatıldığı zaman, onca emeğim boşa gitmesin diye blogumu Wordpress'e taşımıştım. Ben burada kalmak istiyorum ama bir rahat dur Blogger yaa...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...