Hayal gücü ve yaratıcılık, bilgiden daha önemlidir. Bilginin sınırı var, ama hayal gücü tüm evreni kucaklar...
A. Einstein

24 Temmuz 2012 Salı

Mavi Tepsicik


Bu tepsi için söyleyecek fazla bir şey yok aslında. Yapalı da epey oldu zaten. Hep beyaz hep beyaz nereye kadar dedim ve elimdeki dekupaj resmine uygun olsun diye mavi renge boyadım.
 Mavi rengi, laciverte beyaz katarak elde ettim, bu yüzden numarası yok yani :) Dekupaj resmini uygun boyutta keserek, hava kabarcığı kalmayacak şekilde yapıştırdım. Sonra üzerine tekrar dekupaj tutkalı sürdüm. Dekupaj tutkalı olarak Plaid Royal Coat kullanıyorum.
 Tepsinin kenarlarına ise, kareli stencil uyguladım. Sprey vernikle vernikledim. Saplarına ise doğal rafya sardım, hepsi bu...

Ne kolaymış, kış aylarına denk gelen ramazanlarda tuttuğumuz oruçlar... Bu sene epey zorlanıyorum doğrusu. Son iki saati ruh gibi geçiriyorum. Konuşmaya bile takatim kalmıyor :) Oğlum bile orucunu tuttuktan sonra, hiiç şikayet etmeye hakkım yok diye düşünüp, sesimi çıkarmıyorum :)

Allah hepimize kolaylıklar versin.
Hayırlı Ramazanlar...

17 Temmuz 2012 Salı

Ece İle Bir Cumartesi...


Cumartesi günü çok güzel bir gün geçirdik. Sevgili Ece İstanbul'a gelmiş ve bizimle buluşmak istediğini Fidoş'a söylemiş. Fidoş da sağ olsun bizi evinde ağırladı. Hem de ne ağırlama... 

Menüyü saymayayım canınız çeker sonra :) Ekmek bile pişirmiş bizim için. Ama en güzeli Fidoş'un böyle içten gülümsemesiydi tabi ki.
Her şey için çok teşekkür ederim yeniden...

Zeynep, ben, Süeda Hanım, Fidoş ve Filiz... Fotoğrafı Ece çekiyor :)

Her şey nefisti, kabaklara bayıldık. Tarifi için Fidoş'a baş vurunuz :)

Ece'nin İstanbul'a gelip, Zeynep, ben ve Fidoş'la özellikle buluşup sohbet etmek istemesi, bizi gerçekten çok mutlu etti. Her görüştüğümüzde bir koşuşturma içindeydik ve uzun uzun sohbet etme imkanımız olamamıştı. Ama Cumartesi günü, çenemiz düştü :) Bol kahkahalı, bol sohbetli bir gün oldu. İkramların da ardı arkası kesilmedi...

Fidoş ve kardeşi öyle zevkli ki, evin her yerini özenle süslemişler, bakmaya doyamadık. Salata kaşıklarına bakar mısınız?

Bu antika makyaj kutusu da Ece'nin gözünden kaçmadı.

 Ece'cim, İstanbul'a daha çok gel...

Zeynep'in yaptığı nefis Afyon lokumu. Bu tatlının tarifi için de Zeynep'e baş vurunuz :)
 
 Photo by Ece Aymer

Yaramaz Şimşek Bey :)
 
 Ece, Süeda Hanım'la birlikte, Ece Aymer Craft House İstanbul şubesi için çalışmalara devam ediyor. Pek yakında ayrıntıları blogunda da paylaşacaktır. O kadar işinin arasında bize de zaman ayırdı. Sanırım onu ne kadar çok sevdiğimizi biliyor...
İyi ki blog açmışım ve iyi ki tanımışım sizi...

13 Temmuz 2012 Cuma

Anlar

İşte dünyanın en çok okunan şiiri!
-
ANLAR
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.

Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.


Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85′indeyim ve biliyorum…
ÖLÜYORUM…

* Jorge Luis Borges

10 Temmuz 2012 Salı

Güllü Dekoratif Kaseler


Beyaz üzerine pembe güller her zaman favorilerim arasındadır. Sanırım her objenin üzerine yakışacak bir birleşim. Ben de bu sefer, çerezlik olarak satılan bu kaseleri pembe güllerle bezedim. Aslında çerezlik olarak satılıyor ama o kadar da küçük kaseler değiller. Daha önce aynı objeyi farklı bir şekilde de çalışmıştım. Görmek isterseniz, burada...

Yapım aşamaları, her zaman olduğu gibi zımparalamakla başlıyor. İyice zımparaladıktan sonra, kırık beyazla, katlar arasında kurumasını bekleyerek zemin kapanana kadar boyadım. Beyaz renkte zemini kapatmak diğer renklere göre biraz daha uğraştırıcı oluyor, ama ben yine de vazgeçemiyorum :)

Boyama işlemi bittikten sonra, kenar ve köşe kısımlarını hafifçe zımparalayarak, boyanın çıkmasını sağladım. Böylece eski bir görünüme kavuşmuş oldu. Bu gül deseni aslında bir peçeteydi. Çok beğendiğim ve elimde bir tane kadığı için, peçeteden fotokopi çektirerek kullandım. Daha sonra ayrıntılı bir şekilde gülleri kestim. Dekupaj tutkalıyla objeye yapıştırdım. Resimlerin üzerinden de dekupaj tutkalıyla geçip, verniğe karşı korumaya aldım.

En son olarak da, su bazlı vernikle vernikleyerek bitirdim. 
Arnavutköy Şenliğinde bir tanesini sevgili Fiamma aldı :) Severek kullanıyordur umarım...


7 Temmuz 2012 Cumartesi

Çanakkale Gezisi


Geçen hafta sonu Çanakkale'deydik. Çok beğendik Çanakkale'yi, gezip görülecek çok yer vardı. Hepsini gezemedik. Sanırım daha sonra yine gideceğiz. Annem de görmek istiyordu zaten, bize de bahane olur :)

Gelibolu'dan feribotla karşıya geçerken...
Kolin Hotel'de kaldık. Çok güzel nezih bir otel. Dışarısı çok rüzgarlı olduğundan kapalı havuzu tercih ettik. Çocuklar yüzmeyi özlemişler, onları havuzdan çıkaramadığım için akşam yemeğini bile kaçırdık :) O kadar yorulmuşuz ki, Lara yemek yemeden uyuyacaktı neredeyse :)
Ertesi günü gezmeye ayırdık. Şehitlik ve müzeleri gezdik. Çanakkale hakkında daha geniş bilgiler internette mevcut. O yüzden ben çektiğim fotoğrafların bir kısmını paylaşmak istiyorum sizlerle.
 

Saat Kulesi
 Kilitbahir Kalesi
Çanakkale Askeri Müze
Temsili Nusret Mayın Gemisi

Rumeli Mecidiye Tabyası. 18 Mart 1915 Boğaz savaşında 275 kg. mermiyi sırtında taşıyarak, İngilizlerin Ocean zırhlısını vuran Kahraman Seyit Onbaşı bu tabyada 3. topun başında görevliydi. 

Soğanlı Dere Şehitliği
Çanakkale Şehitler Abidesi
 
 En son gittiğimiz, Alçıtepe Köyü'ndeki "Çanakkale Canlı ve Sesli Tarih Galerisi" beni çok etkiledi. Her odada farklı bir canlandırma ve onun hikayesi var. Zaten şehitliği görüp etkilenmemek mümkün değil. Sonra da bu hikayeleri okuyunca, göz yaşlarımı tutmakta zorlandım...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...