Yaz aylarında çocuklar evde sıkılıyor. Böyle oyuncaklar da hem onları oyalıyor, hem de çocukların el becerilerini geliştirmesi açısından, çok faydalı.
Küçük bir not; üç yaşın altındakiler için uygun bir oyuncak değil.
Öncelikle, kimlerin sana dokunabileceğine, öpebileceğine ve sarılabileceğine senin karar verme ve “hayır” deme hakkın olduğunu asla unutma!
Birisi sana uygunsuz biçimde dokunduğunda:
“Hayır” de ve o kişiye yaptığından hoşlanmadığını, dokunmasını istemediğini söyle.
Hızla o kişiden uzaklaş. Hoşlanmadığın bir şekilde sana dokunan kişiden kaç. Bir daha bu kişiyle asla yalnız kalma.
Yardım iste. Çığlık atabilirsin.
Kendine inan. Sen yanlış birşey yapmadın.
Birisi sana uygunsuz bir şekilde dokunursa, olan biteni güvendiğin birine anlat. Tehditlerin seni korkutmasına ve sessiz kalmana neden olmasına izin verme.
Birisi sana dokunur ve bunu aranızda sır olarak saklamanızı isterse kendine şu soruyu sor: “Bu sırrı saklamak beni rahatsız ediyor mu?” Seni rahatsız eden hiçbir sırrı saklama. Anne-babana, bir akrabana, öğretmenine, doktoruna ya da güvendiğin başka bir yetişkine durumu anlat. Anlattığın kişi sana inanmazsa, güvendiğin bir başka kişiyle konuş, birisi sana inanıp yardım edene kadar vazgeçme.
Tehdit veya tacizde bulunan kişiden uzak durmak için elinden geleni yap. Kendini rahatsız veya güvensiz hissetmene neden olacak biçimde sana dokunan kişi ile yalnız kalma.
Sevdiğin kişilerin sarılması ve öpmesi güzel birşeydir. Örneğin:
Uyandığında annenin sana sarılması ve öpmesi.
Babanın iyi geceler dilmek için sarılması ve öpmesi.
Anneanne ve büyükbabanın ziyarete geldiklerinde herkesin birbirini kucaklaması ve öpmesi.
Kendini rahatsız hissetmene neden olan dokunmalar genellikle kötü dokunmalardır. Birisi sana istemediğin bir şekilde dokunduğunda bunu gizlemek zorunda değilsin. Kendinin kötü olduğunu düşünme. Kötü olan sen değil, sana kötü bir şekilde dokunan kişidir. Bedenin sana aittir. Sen istemiyorsan kimse sana dokunamamalıdır. Kötü dokunmanın ne olduğunu bilmek ister misin?
Canını acıtan dokunma kötü dokunmadır.
Dokunulmasını istemediğin halde sana dokunulursa bu kötü bir dokunmadır.
Dokunan kişi kendini rahatsız hissetmene neden oluyorsa, bu kötü bir dokunmadır.
Dokunma senin korkutuyor ve sinirlendiriyorsa, bu kötü bir dokunmadır.
Birisi seni kendisine dokunmaya zorluyorsa bu kötü bir dokunmadır.
Dokunan kişi bunu hiç kimseye söylememeni istiyorsa, bu kötü bir dokunmadır.
Dokunan kişi bunu başkasına söylersen sana bir zarar vereceği tehdidinde bulunuyorsa bu kötü bir dokunmadır.
Maalesef bazı yetişkinler onlara duyduğun güveni kötüye kullanabilirler. Yanlış yapan sen değil, istemediğin bir biçimde sana dokunan kişidir. Cinsel taciz daha büyük, daha yaşlı, daha güçlü kişilerin işlediği bir suçtur. Kendini suçlama ve kimsenin de seni suçlamasına izin verme.
Evet, tatsız bir konu. Ama ben bir anneyim. Endişelerim var. İnandığım şey ise eğer çocuklarım kendilerini koruyamazlarsa ben onları hiç koruyamam. Elbette gözlemci olmak, iletişim kurmak, güven vermek, öğretmek, onu hayata hazırlamak benim görevim. Fakat bazı konular vardır ki, çocuğunuzla bunu nasıl konuşacağınızı bilemezsiniz. Bu anlamda yukarıda alıntı yaptığım BeniKoruyun.com adlı site bize çok yardımcı oluyor. Umarım hiç bir çocuk, hiç bir aile bunu yaşamak zorunda kalmaz.
Bu asetatla birlikte, kullanmak istediğimiz yere yapıştırıyoruz. Ben yazının bıraktığı izler kapansın diye ona göre ayarladım.
Üzerine bir tülbent koyup asetatın üzerini ütülüyoruz.
Ütü yaparken dikkat edeceğimiz noktalar şöyle;Çocuklarla birlikte hem eğlenip, hem de güzel bir hediye hazırlayabilirsiniz.
Biz bu çalışmayı geçen sene "babalar günü" için hazırlamıştık. Evde bulunan beyaz t-shirtlerine, kumaş boyasıyla resim çizdiler. Ellerini boyayıp kalplerinin üzerine baskı yaptılar. En alta keçeli kalemle kendilerini ve babalarını çizdiler. Yaparken de çok eğlendiler. Eşim eve gelmeden önce yani cuma akşamı bir telaşla ikisi de bir yerlere sakladılar. Kızım o zaman 4 yaşlarında olmasına rağmen pazar gününe kadar sır tutmayı başardı. Pazar sabahı, sabahın köründe :) t-shirtlerini giymiş vaziyette odamıza gelip babalarını uyandırdılar. Sarılmalar, öpüşmeler, koklaşmalar... Mutlaka pahalı hediyeler, almaya gerek yok. Bu hediyeyi hazırlarken sevgilerini, heyecanlarını, emeklerini kattılar. Bizim babamız da böyle şeylere çok önem verdiği için çok mutlu oldu. Babalar günü yaklaşırken sizlere biraz da olsa fikir verir umarım.
Bitmiş yoğurt, peynir, dondurma kutularını veya ayakkabı, çikolata kutuları gibi karton kutuları, yapışkanlı folyo veya istediğiniz herhangi bir şeyle kaplayabilirsiniz. Örneğin; kumaş, paket kağıdı veya boyayarak da bambaşka bir hale getirebilir, evinizde düzenleyici olarak kullanabilirsiniz. Süslemek için herşey kullanılabilir. Kurdele, boncuk, düğme...
Ben yukarıdaki yoğurt kabını kızımın tokalarını toplaması için yaptım. Desenini kendisi seçti, çiçekler, kelebekler ve kuşlar var diye. Çok sevdi koluna takıp geziyor şimdi evde.
Dün gece oturdum, iç geçirerek baktığım bu iğneliklerden yapmaya karar verdim. Sevgili Sesiber'den gördüm, renklerine şekillerine imrenip bende denedim. Sesiber haklıymış, insan bunlarla oyuncak gibi oynuyor. Gecenin bir saatinde yapmaya başladım. Kumaşları aradım, buldum. Fistolar, kurdeleler, düğmeler derken baktım ki evde elyaf yok. Ama olsun vazgeçmedim. Koşup içeriden aldım yedek yastıklardan birini söktüm bir ucundan, bir sürü elyafım oldu :) İki tanesi neden mi aynı? Çünkü onları "canım annelerime" hediye edeceğim. Umarım beğenirler...
Bunlar ilk denemelerim ama sevdim bu işi hem çabuk hem kolay.
Bu da kızımın tokası aynı mantıkla ama daha küçük yapılmış. Yapmak isteyenler için örnek olur belki. Ben de yapıp yayınlayacağım daha sonra.