İşte bahar...
Yine geldi. Bugün hava öyle güzeldi ki pencereleri açtım. Evin içine bahar doldu sanki.
Bahar dallarını öyle çok severim ki... Güzellikleri, güzel güneşli, sıcacık günleri müjdeleyen birşey sevilmez mi?
Bu dalları, oğlum ve kızım, anneanneleriyle çıktıkları bir gezide toplamışlar benim için. Ben de onları seve okşaya bir vazoya yerleştirdim. Bir de "evimize bahar getirdiniz" diyerek teşekkür ettim.
Benim için de fotoğraflanacak güzel bir malzeme oldular...
Bahar gelince beni bir telaş alır.
Küçücük balkonumu güzelleştirme telaşı. Bir çok çiçeğim var aslında ama çiçekleri çok sevdiğimden hepsinden olsun istiyorum balkonumda. Çuha çiçeğini de bu yüzden aldım. Daha önce yetiştirmiştim ama seyahate çıktığımız için ölmüştü.
Bu sefer onları,
Pati'nin mama kutularına diktim. Bu kutuları daha önce bir çok blog arkadaşım, ya peçete tekniği ile kapladılar, ya da boyadılar.
Ben olduğu gibi kullanmayı tercih ettim. Çünkü bu hallerini de beğendim. Ama sıkılırsam, veya paslanırsa yapışkanlı folyo ile kaplayabilirim.
Değişik değişik kurdelelerle farklı şekillerde bağladım ve fotoğrafladım. Ama en çok aşağıdaki üçü bir arada olan hali hoşuma gitti :)
Bugün biraz balkonumda, çiçeklerimle vakit geçirdim. Toprakla uğraşmak, toprağa dokunmak çok iyi geldi...
Değişik şeylere çiçek ekmeyi seviyorum. Ama şimdilik yapmıyorum. Sadece tencere kullanmıştım,
burada.
Bunlar da, geçen seneki şakayıklarımız. Fotoğraflar kızımın objektifinden :) Kendisi aldırdı ya, fotoğrafını çekmiş habersizce. Bu zavallıyı da öldürdük :( Bahçe çiçeğini saksıda yetiştirmeye kalkarsak olacağı buydu.
Çocuklarım da benim gibiler, çiçekleri çok seviyorlar. Evdeki ve balkondaki bütün çiçekleri paylaşıyorlar. Yeni alınan bir çiçek kesin kavga konusu. Kimin olacağına karar veremediklerinde çiçek benim oluyor :)
Çiçek ekerken, mutlaka onları da dahil ederim. Onlar için güzel bir aktivite oluyor, üstelikte eğlenerek öğreniyorlar...