Kulaklıklı Turuncu Şapka

Yeğenime ördüğüm hatta uydurduğum şapka. Derya Baykal'ın programında bir konuk göstermişti. Şapkayı değil tabi, dikdörtgen, üç renkli kısmı. Ben de unutmamak için, elimdeki kalınlıkları birbirine uygun iplerle örmeye başladım. Önce, zincir çektim. Ben şapka yapmak için başlamadığımdan, ratgele uzunlukta çektim. Daha sonra, beş tane ikili trabzan, altı zincir beş tarabzan diye devam ettim. Geriye dönerken, diğer rengi takıp, zincir çektiğim yerleri, zinciri de içine alarak ikili trabzanla doldurdum. Dolu olan kısmı zincirle geçtim. Sona kadar böyle devam ettim. Yine geri dönerken, diğer rengimi takıp aynı işleme devam ettim. Üç rengimi de sırasıyla kullanarak ördüm. Öğrendiğime kannaat getirince bıraktım. Bir süre sonra, bu parça böyle kalmasın, birşeye çevireyim diye düşündüm. şapka yapmaya karar verdim.

Turuncu yünümü, ördüğüm parçanın bitiş yerine takıp, ikili trabzanla döne döne yukarı doğru çıktım. Tepeye doğru eksiltmeye başladım. Yuvarlaklığını ayarlayarak bitirdim.

Şapkanın alın kısmındaki bandı da aynı şekilde, ikili trabzanla üç sıra gittim.

Bebişimiz henüz doğmamıştı, o yüzden göz kararıyla kulaklarının geleceği kısımlara, yarım daire şeklinde parçalar ördüm. Zincir çekerek, uçlarına da püskül, tepesine de ponpon taktım. Sonra da çok sevdim bu uyduruk şapkayı.

İlgilenen, isteyen olursa veya anlaşılmadıysa, zevkle yapım aşamalarını da çekip, yayınlayabilirim.
(Fotoğrafın üzerine tıklarsanız büyür.)

Kehanet - Knowing

Kehanet filmini mutlaka görmenizi isterim. Çok beğendim ve tavsiye ediyorum. Türü, aksiyon, bilim kurgu, dram, gerilim macera, gizem. Yani herşey var filmde.

Nicolas Cage, oyunculuğuyla göz dolduruyordu. Sürükleyici ve heyecanın hiç düşmediği bir film. Sadece, sonu başka türlü bitebilir miydi diye düşündürüyor insanı.

Buradayım...

Blogger'daki sorun malesef beni de etkiledi. Sayfama erişemedim bir süre, erişsem bile sadece ana sayfayı görebildim. Bu nedenle Kadir Gecenizi ve Ramazan Bayramınızı şimdi kutlayabiliyorum. Bazı arkadaşlarımın sitelerini açamadım. Ama buradayım, pes etmiyorum... Umarım bu sorunu kısa zamanda hallederler, zira böyle çok sinir bozucu oluyor.

Güzel Ramazan, güle güle. Seneye tekrar kavuşmak ümidiyle...

 

Herkesin bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Şeker gibi bir bayram geçirmenizi diliyorum.

Atkı - Bere

Ramazan telaşı sürerken, iftar yemeği davetlerimiz tüm hızıyla devam ederken, bloguma fazla zaman ayıramıyorum. Bugün hava bulutlu, fazla işim de yok, en iyisi biraz özlem gidereyim dedim fakat, neden olduğunu anlayamadığım sebeplerden dolayı, gezdiğim bloglara yorum yapamadım, sinir oldum

Yukarda fotoğrafını gördüğünüz atkı ve bereyi minik aşkım, yeğenim Ege'ye ördüm. Nako'nun Capri ipiyle lastik yaptım. Atkı zaten bildiğiniz gibi, şapkası ise şöyle; atkıdan daha geniş başlanıyor ve dikdörtgen bir parça örülüyor. Daha sonra yanlarından dikilp ponpon takılıyor. Hepsi bu...
Fotoğrafa tıklarsanız büyüyecetir, sanırım bakarak bile anlayabilirsiniz, çok kolay.

Çocuklarda çok şirin duran bir model. Herhalde tanıdığım bütün çocuklara örmüşümdür Kızlar için ponpon olan yerden örgüler sarkıtıyorum, kurdeleyle bağlıyorum o da çok şirin oluyor. Kış mevsimi de yaklaşırken, sevindirelim bebeleri