Hayal gücü ve yaratıcılık, bilgiden daha önemlidir. Bilginin sınırı var, ama hayal gücü tüm evreni kucaklar...
A. Einstein

29 Şubat 2012 Çarşamba

Kartalkaya'yı Ateşleyenler

Hayalin bir dağın tepesine karlarla kaplı olsa da ateşle iz bırakmak kadar zor bir şey olsa bile peşini bırakma. Önce hayal eder, sonra o hayale inanırsın; nasıl yapabileceğini tasarlar ve denersin, yılmadan. Yeterince denersen, neden olmasın?

Onlar tam da bunu yaptı. Karlarla kaplı Kartalkaya’nın zirvesine ateşle iz bırakabileceklerine inandılar. Burn, sadece ihtiyaç duydukları cesaret ve enerji desteğini sağlayarak bir hayali ateşledi. Onlar da tutkularının peşinde yola çıktılar. Boardlarını hazırladılar, pompalarla modifiye ettiler, rampalarını kurdular ve kaydılar. Olmadı, baştan aldılar, onları amaçlarına ulaştıracak şartları gerçekleştirmeyi başarana kadar, tekrar tekrar.

Ve 3. gün de bitip gece yarısı olduğunda Kartalkaya’da istedikleri ateşi yakmayı başardılar. Çektikleri videoyla da ‘İçindeki kıvılcım nasıl kocaman bir ateşe dönüşür’ü hepimize gösterdiler. Tutku ve cesaretle yanmayacak ateş yoktu, inandık. Burn, gençleri tutkularından başka bir şeye kulak asmadan, istediklerini alana kadar denemeye, vazgeçmeden denemeye çağırıyor. Tutkuları cesaretle besleyen kocaman bir ateş yakmak için Burn gençleri ateşlemeye devam edecek.

İçindeki kıvılcımı farket ve büyüt. Burn ateşler.

http://www.facebook.com/BurnTurkiye

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Açıklamalı Ör-Sök Bere ve Atkı

Bu ör-sök berelerden örmeyen kalmadı sanırım. Ben de eksik kalmayayım dedim :) Görüntüsü çok hoşuma gidiyordu. Örünce gördüm ki, yapılışı da çok basitmiş. Bu şekilde örmeyi sevdim ben. Hala örmeyenler varsa diye, yapım aşamalarını da fotoğrafladım. Mor olanı annem, kızım Lara'ya ördü, kırmızı olanı da ben yeğenim Yade'ye ördüm.
İplerimin markaları görünüyor zaten. Başlarken ilmekleri tek sayıyla başlamak kolaylık sağlıyor. İpin kalınlığına göre ilmekleri ve şiş numaralarını ayarlamak gerekiyor. Kırmızı olanın ipi çok kalın olduğu için, 27 ilmek yeterli geldi. Bu berenin kalın iple örüldüğünde daha güzel durduğunu da belirtmek isterim. Mor olanı ise, 39 ilmek başladık. Birleştirdiğimizde baş çevresini saracak kadar horoşa ördük.
49 sıra haroşa ördükten sonra, ilmekleri bir boş bırakıp bir kestik.Kalan 8 ilmeği normal şekilde kesip, sona kadar geldik. Normal kestiğimiz 8 ilmek, alın kısmındaki bantı oluşturacak. Onun hangi kalınlıkta olmasını istiyorsanız o kadar ilmeği normal kesebilirsiniz.
Mor olanı da 69 sıra haroşa ördük. Üst üste koyduğumuzda ikisi de aynı boyuttaydı aslında, ama mor ipim daha ince olduğu için, sayılar arttı. Aynı kesme işlemini mor bere için de yaptık.  Bir ilmek kesip, bir ilemek boş bırakarak, başa doğru geldik. Bant kısmını, yani kalan 14 ilmeği de normal şekilde kesip bitirdik. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, keserken oldukça gevşek kesmeye çalışmak. Birleştireceğimiz diğer tarfla uyumlu olması gerekiyor.
Sıra geldi en zevkli kısıma :) Arada işlem yapmadan bıraktığımız ilmekleri diğer başa kadar söktük.
Söküldükten sonraki görüntü budur :)
Mor olana da aynı işlemi yaptık. Annem kenarlarını düz aldığı için, kenarları daha esnek oldu. Berede önemli değil, çünkü o kısım büzülecekti ama atkıyı örerken özellikle, kenarlarına dikkat etmek gerekiyor. Fotoğrafları incelerseniz aradaki farkı bulursunuz :)
İşte kızımın beresi de açıkken böyle görünüyor. Bir sıra sökülmeden yarım kalmış :) Onu da söktüm merak etmeyin :)
Bereleri tamamlamak için, yanlarından dikip, tepesini de büzdük. Büzmek için teğel almak yeterli. Atkıları da yine aynı yöntemle ördük. İstediğimiz kalınlıkta olacak şekilde ilmek atıp, haroşa ördük. Şu anda atkıları kaç sıra ördüğümüzü hatırlamıyorum. İki karış örüp sonra aynı sistemle, yani bir kesip bir ilmek bırakarak kestik. Sökmeye başlayınca, çok şaşırdık çünkü atkı epey uzadı :)

 Bereleri ve atkıları süslemek için çiçekler ördük. Berelerin tepesinden zincirle sarkıttığımız çiçekler çok şirin oldu. Atkılarla takım olmaları için, atkıların uçlarından da püskül yerine çiçekleri sallandırdık :)
Lara çok sevdi, yumuşacık olması hoşuna gitti. Yade de beğendi. Hatta annesi de çok beğendi :) Ben de "sana ne renk öreyim?" diye sordum, gri istedi. Bir takım daha öreceğim bu örnekten demek ki... Zamanım var, kış mevsimi kolay kolay bitmeyecek gibi, hava çok soğuk. İstanbul'da kar yağmaya devam ediyor.

26 Şubat 2012 Pazar

Ece Sükan Benim Bloguma Yakışan Sony VAIO'yu Seçti... Sıra Sende!

Sony, en renkli VAIO serisi için Ece Sükan'la güzel bir işe imza attı. Ünlü moda ikonu Ece Sükan, benim bloguma yakışacak olan rengi belirledi. Blogları tek tek inceleyen Ece Sükan içerik, tasarım ve duruşa göre 6 farklı rengi olan Sony VAIO içinden bana siyah VAIO'yu seçti.

sony-vaio
Ayrıca Facebook üzerinde yapılmış özel bir aplikasyonla Ece Sükan profil fotoğraflarını inceliyor ve sana yakışan Sony VAIO'yu belirliyor. Sen de fotoğrafa tıklayarak Facebook üzerinden VAIO kazanma şansı yakalayabilirsin…


Bir bumads advertorial içeriğidir.

24 Şubat 2012 Cuma

8x4 Deodorant Rumeli Hisarı’nı Yıktı!

Daha önce Galata Kulesi'nde yaptığı project mapping ile dikkatleri üzerine çeken 8x4, yeni ürünleri olan Beauty ve Beast için bu sefer de Rumeli Hisarı'nda görkemli bir project mapping uygulaması yapmış. Fantastik gösteriye, hepimizin yakından bildiği Güzel ve Çirkin masalı ilham vermiş. Birbirine kavuşamayan iki aşığın kötü niyetli ejderhaya karşı olan savaşı konu edilmiş. Ejderha masalın sonunda 8x4'ün yeni kokularına yenik düşüyor ve aşıklar kavuşuyor.

Bu arada söylemeden edemeyeceğim; 8x4 gerçekten de hoş ve güçlü kokulara sahip... Deodorant özelliğinin yanında bir parfüm gibi de rahatlıkla kullanılabilir. Gösteriyi Rumeli Hisarı'nda seyredemeyenler için aşağıda paylaşıyorum.

8x4 dünyasını Facebook'tan takip etmek isteyenler; http://www.facebook.com/8x4Turkiye

Bir bumads advertorial içeriğidir.

23 Şubat 2012 Perşembe

Sağlıklı Süt İçelim

Sek günlük sütle tanışmam, bir akrabamız sayesinde oldu. Onlara gittiğimiz bir gün, oğluna süt hazırlarken, benim çocuklarıma da süt hazırladı. Eve döndüğümüzde oğlum sütün tadını çok beğendiğini söyledi. İçtikleri süt Sek Günlük Süt'tü.
Bizim evde zaten çok fazla süt tüketiliyor. Çocuklarımın en sevdiği şeylerden biridir süt. Eşim bazen eve süt taşımaktan bezip, inek almaktan bahseder :) Şimdi yeni Sek Günlük Süt'ün, mikrofiltrasyon yöntemiyle ve özel ambalajı sayesinde raf ömrünü 10 güne kadar uzatmışlar. %100 doğal ve hiç bir katkı maddesi içermiyor. Çocuklarıma güvenle taze süt içirmenin verdiği rahatlık paha biçilemez... Üstelik kakao tozsuz ve şekersiz süt içemeyen oğlum, sütünü sade içmeye başladı. Şimdi sıra kızımda... 
Sadece çocukların gelişimi için değil, hepimizin ömür boyu tüketmesi gereken gıdalardan biridir süt.

FikriMühim paketimin içinden çıkanları çok beğendim. Süt kutusu sembolik olarak konmuş olsa da, indirim kuponlarımız unutulmamıştı. İndirim kuponlarını ve broşürlerini yakınlarımla paylaştım. Süt şişesi şeklindeki magnetimi dolabıma yapıştıdım. Böylece bana da süt içmem gerektiğini hatırlatacak...
Sek Günlük Süt hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, eğlenceli sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Hobinin her çeşidiyle uğraşan bir blogger ne yapar? Gelen paketin etinden SÜTÜNDEN faydalanır :) Kutu ve içindeki yapay çimleri, bir projede kullanılmak üzere itinayla saklar :)

20 Şubat 2012 Pazartesi

Ahşap Boyamada Yeni Ürünler ve Güzel Bir Gün

Bu hafta sonu, öyle tatlı geçti ki, o yüzden Lady Craft toplantısında çektiğim bu cupcake fotoğrafıyla başlamak istedim yazıma. Ayşın Hanım'ın öğrencileri yapmışlar atölyede.
Sabah kalkar kalkmaz, önce kar yağmış mı diye, pencereden dışarı baktım. Kar yağmamış, hatta güneş açmıştı :)
Sabah Karaköy'e geçip, arkadaşlarla kahvaltı için buluştuk. Manzara ve sohbet süperdi. Bol bol güldük, eğlendik... Fotoğrafta eksikler var. Henüz gelmeyen arkadaşlar da vardı. Sonradan onlar da eklenince, epey kalabalık bir grup olduk. Daha sonra Perpa Ticaret Merkezine gitmek için taksilere doluştuk. Tam anlamıyla doluştuk gerçekten :) Bizim bindiğimiz takside; önde Emel, arkada Özlem, ben, Nurdan ve Miray hallerimize gülerek yolun nasıl geçtiğini anlamadık...
Girişte bize özel hazırlanmış bu güzel yaka kartlarıyla karşılaştık. Hepsi birbirinden farklı ve güzeldi. 
Toplantı salonuna girdiğimizde, dikkatimizi önce yapılan bu güzel objeler çekti. Sizin için de fotoğrafladık.

Hepsi de birbirinden güzeldi. Ben özellikle kalplere ve mankenli çerçevelere bayıldım. Bu sergilenen bütün objelerde, tanıtımı yapılan ürünlerden örnekler vardı.
Şermin Hanım ve Ayşın Hanım ürünler hakkında bilgi verdiler.
Sonra uygulamalı olarak ürünleri tanıttılar. Şermin Hanım dekoratif damgalarla örnekler yapıp bizlere gösterdi. Çok güzel desenler vardı.
Sonra da Ayşın Hanım silikon mühürlerle örnekler verdi. Bu ürünle her türlü yüzeye baskı yapılabiliyormuş.
En beğendiklerimden birisi, yazı desenli olanıydı. Hamurun üzerine de baskı yapılabiliyor.
Aralarından seçmek zor oldu ama ben de silikon mühürlerden ve onları kullanabilmek için uygun ebatlı bloktan aldım. Daha sonra uygulayıp, detaylı olarak da paylaşırım, tabii becerebilirsem :) Aklımda kalanları da daha sonra satış sitesi açıldığında edinebilirim.

Miray- Özlem
Meral- Emel
Emel- Zeynep- Meral- Ben Özlem
Serpil abla- Fidoş- Kübra Hanım
Gitmemize yakın, Nefise'yle de tanıştık. Rimma da oradaydı, fakat fotoğrafı yok.
Bizim gruptan herkes gitti, ben eşimi beklemek üzere orada kaldım. Çünkü oradan da kardeşime gidecektik.
İyi ki kalmışım, yoksa bu güzel pastayı kaçıracaktım :) Görüntüsü öyle hoştu ki... Üzerindeki desenler, Ayşın Hanım'ın yurt dışından getirttiği ürünlerle özel olarak yapılmış.
Tadı da nefisti doğrusu :)
Bu minyatür objeleri de Nurdan'dan aldım. Benim için oralara kadar taşıdı, teşekkürler canım.
Bunlar da hediyelerim :)
Çerçevem sevgili Meral abladan :) Blogunda gördüğümde çok beğenmiştim zaten, çok sevindim hediyesine. Teşekkür ederim ablacım. Zaten herkese bir şeyler getirmiş sağ olsun, çok zarif bir hanım...
Mor çiçekli magnetim de Emel'den. O da kimseyi unutmamış, herkese yapmış birer tane. Teşekkürler Emel'cim. Buzdolabımın üzerinde yerini aldı bile.
Peçetelerim ise Meral'cim'den. Hepsi de birbirinden güzel. Teşekkür ederim canım.

Toplantının sonlarına doğru, sevgili Gül Özdoğan da katıldı fakat fazla kalmadı. Ekranda göründüğü gibi, çok şeker ve güler yüzlü bir hanımdı. Kendisinin yaptığı el boyamalarına hayranım zaten :)

Biz yeni bir buluşmayı daha dört gözle bekliyoruz. Birbirimizi tanıdıkça daha da seviyoruz. Umarım en kısa zamanda tekrarlanır...

Şermin Hanım'a, Ayşın Hanım'a ve  eşine bir kez de buradan teşekkür ediyorum.
Unuttuğum bir şey ve unuttuğum kimse yoktur umarım... Dolu dolu bir hafta sonu oldu :)
Herkese mutlu haftalar.

Ekleme: Ürünleri bulabileceğiniz link aşağıdadır. Ayrıca Ayşın Hanım'ın blogundan da hangi atölyelerde satılacağını okuyabilirsiniz.
http://www.shop.ladycraft.net/

16 Şubat 2012 Perşembe

Buluşma Haberi ve Sevgi Perdesi Projesi

Yakma gül yapmayı özlemişim. Bir ara ne de çok yapmıştım bunlardan. Saç bantları, broşlar... Yapıp yapıp hediye etmiştim. Kendime ise sadece, siyahından bir toka yapmışım :)

Gelelim şimdi neden bu çiçekleri hazırlayıp, yan yana asker gibi dizdiğime :) Sevgili Mahmur Prenses'in Sevgi Perdesi Projesinde, benim de 20x20 cm'lik bir yerim olsun istedim. Fazla düşünmeden, aklıma ilk gelen şekilde hazırladım. Siz de yapmak isterseniz, 23'e 23 cm'lik bir parçanın 20cm'lik kısmını istediğiniz gibi süsleyip gönderiyorsunuz. Prensesimiz de onları birleştiriyor :)

Benim çalışmam biraz aceleye de geldi aslında. 18. Şubat Cumartesi günü Ayşın Hanım'ın yurt dışından getirttiği ürünlerin ve onlarla yapılan tekniklerin tanıtılacağı toplantıya, Mahmur Prenses'in de katılacağını öğrenince, belki orada kendisiyle tanışıp verme fırsatı bulurum dedim.
 Lady Craft blogunun sahibesi Ayşın Hanım'a şimdiden teşekkürler. Ayrıntıları blogunda bulabilirsiniz.
Umarım bir aksilik çıkmaz ve ben de orada olurum. Günlerdir hava durumunu takip ediyorum. Kar yağacağını öğrendim :( Ümit ederim ki meteoroloji yanılır, kar yağmaz ve bu toplantıya katılacak olan blogger arkadaşlarımla güzel bir gün geçiririz.

15 Şubat 2012 Çarşamba

Hamur Kabartma Tekniği, Ahşap Rölyef, Minyatür Çalışmaları Öğrenmek İster misiniz?

 
  
Sevgili Nurdan ile bugün telefonda konuşurken, bana artık ahşap rölyef, minyatür tablo ve ahşap üzerine hamur kabartma tekniği derslerini vereceği haberini verdi. Onun adına çok mutlu oldum gerçekten. Çok başarılı olacağına inanıyorum... Uzakta oturmasam kesin öğrencisi olurdum :) 
Öğrencileri çok şanslı olacaklar. Bunu onu tanıyınca anlayacaklar...
Hem arkadaşıma destek olmak, hem de sizleri bu gelişmeden haberdar etmek istedim.
İlgilenenler için Nurdan'ın açıklaması ve detaylar aşağıda.

"Merhaba,
Son günlerde mail ve  telefonda bana en çok sorulan ders verip veremediğim sorusuna, maalesef hafta arası full time çalıştığımdan dolayı olumlu yanıt veremiyordum.  Fakat sizden gelen taleplere Sayın Şengül Hocam'ında hafta sonu ders verebilir misin teklifi eklenince bana pek söz hakkı kalmadı doğrusu. Kısaca Dilem Sanatevi'nde Pazar günleri artık derslerimiz başlıyor. Detaylar için bana mailimden ya da telefonumdan ulaşabilirsiniz. Sevgilerimle..... NURDAN"

Yer: Dilem Sanatevi/Gaziosmanpaşa-Merkez 
Gün ve Saat: Pazar 13.00-17.00 arası

Kurs Branşları :    
  • Ahşap Rölyef
  • Ahşap Üzerine Hamur Kabartma Tekniği
  • Minyatür Tablo Yapımı
        

4 Şubat 2012 Cumartesi

Sevgililer Günü Hediyesi Yapalım mı?

Sevgililer günü yaklaşırken, ona uygun bir proje oldu bu. Çoktandır aklımdaydı. Malzemeler de kenarda bekliyordu. Bu aralar zaten, kenarda değerlendirilmeyi bekleyen malzemelerimi kullanmak için şartladım kendimi. Hatta ceza verdim kendime, malzemeleri kullanıp azaltmadan yeni bir şeyler almayacağım. Çünkü daha boyanmayı bekleyen ahşaplarımın yanında, kumaşlar, kurdeleler, ipler, incik boncuk,  ve atmaya kıyamadığım malzemeler var. Konserve kutuları, mama kavanozları, kağıt havlu ruloları aklıma gelenler. Bir de daha önce yaptığım hobilerin malzemeleri. Kumaş boyaları, alüminyum folyo rölyef malzemeleri, yapışkanlı pvc folyolar daha neler neler...
Konumuz AŞK'tı, nerelere geldi :)
Gerekli malzemeler;
Konserve kutuları
İnce ve kalın çivi
Çekiç
Kalem
Sprey boya
Tealight mum
 Daha önce internette, LOVE yazan bir örneğini görmüştüm. Hatta orada kutuların içini önce, alçı gibi bir şeyle doldurup, donduruyordu. Sanırım, kutu eğilip, bükülmesin diyeydi. Ben gerek görmedim. Hafif bir eğilme oldu ama o kadar önemli değil. Ben AŞK yazmak istedim, ama eşim ve oğlum, LOVE yazsaydın daha güzel olurdu dediler :) Onu da yaparım, merak etmeyin dedim :)
Ben bugün lafı ne kadar çok uzatıyorum yaa :)
Neyse konumuza dönelim, belki 14.Şubat'a kadar yapmak isteyenler olabilir...
Kutuların üzerine istediğimiz gibi harfleri yazıyoruz. Örneğin; AŞK, LOVE, HOME, EVİM veya isimlerinizin baş harfleri olabilir. Benim yaptığım gibi, kalp veya başka şekiller de olabilir. Kuş, kelebek, çiçek gibi... Hayal gücü sınırsız... :)
Çizdiğim yerlerin üzerine, önce ince çiviyle küçük delikler açtım, sonra kalın çiviyi tekrar çakarak, delikleri büyüttüm. Bütün harfler için aynı işlemi uyguladıktan sonra, sprey boyayla boyadım.
Kolaymış değil mi? İşte aydınlıkta böyle görünüyorlar.
Karanlıkta ise böyle görünüyorlar.
Ben çok sevdim bu çalışmayı, hem çok basit, hem de hemen bitiyor ve sonucunu görebiliyorsunuz. Üstelikte karanlıkta çok hoş efektler veriyor.
Ayırdığım başka teneke kutular da var. Büyüklü  küçüklü bir çalışma daha yapmayı düşünüyorum. Ev ahalisi bu sefer süslememe engel oldular. Bir dantel, bir kurdele bağlayayım dedim, izin vermediler :) Diğer yaptıklarım daha süslü olabilirler :)
Bunlar da, çekim yaparken fotoğraf makinemle oynadığım karelerden bir derleme...
Bu çalışmada, yaş mama yiyerek, bana teneke kutu sağlayan Pati'ye, kutuların üzerine delikleri açarken kutuları tutmak suretiyle bana yardımcı olan çocuklarım, Volkan ve Lara'ya teşekkürü bir borç bilirim :)
Teneke kutuları kullanarak yaptığım diğer çalışmalar burada, burada ve burada.
Sevgililer gününüz şimdiden kutlu olsun.
Herkese mutlu pazarlar.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...