Hayal gücü ve yaratıcılık, bilgiden daha önemlidir. Bilginin sınırı var, ama hayal gücü tüm evreni kucaklar...
A. Einstein

25 Kasım 2009 Çarşamba

Bayramlar...

Bir süre, buralara fazla uğrayamayabilirim. Eşimin ailesi, annemle babam, Samsun'dan ziyaretimize geldi. Onlarla birlikte güzel bir bayram geçireceğiz. Sonuçta bayramda büyüklerimizle birlikte olmak, bayramı daha çok hissetmemizi sağlıyor. Çocuklar, sabah heyecanla beklediler hava limanından gelmelerini. Geldikten sonra da, akıllarında olan herşeyi bir anda yapmaya çalıştılar. Resimler, boyalar, kağıtlar döküldü ortaya. Herkes Farm Ville'deki kendi tarlasını gösterme çabasına girdi :) Albümler ortaya çıktı. Dede gelsene, babaanne baksana...

Bayramınızı kutluyorum şimdiden. Sevdiklerinizle güzel bir bayram geçirirsiniz umarım.
Görüşmek üzere, sevgiyle kucaklıyorum hepinizi...


24 Kasım 2009 Salı

Öğretmenime...




Önce ailemizdeki öğretmenlerin,
Sonra çocuklarımın öğretmenlerinin,
Ve bütün öğretmenlerin, öğretmenler günü kutlu olsun...

22 Kasım 2009 Pazar

Çiçekli Beyaz Hırka

Bu görmüş olduğunuz beyaz hırka tamamen anneciğimin el emeği olup, fikri ben versemde nasıl yaptığını bilmiyorum :) Yine bir yerlerde görüp hafızama aldığım, sonra da kadıncağıza anlatarak ve de çizerek ördürdüğüm bir model.

Aslında gitmeden önce, "annecim anlat bakalım nasıl yaptın bu hırkanın etek ucunu" dedim. Dedim ama bana, "iki taraftan arttırıyorsun, ortanın da iki tarafından kesiyorsun" diye bir cevap verince ve de hırka yanımda olmasına rağmen bu tarifle anlamayınca, en iyisi küçük bir parçaya başlatayım da, yapım aşamalarını yayınlayayım diye düşündüm. Fakat yoğunluktan fırsat olmadı. Çok üzgünüm. Artık bir dahaki sefere... Kol ağızları da yine aynı şekilde örüldü.

Delikli yerleri, bildiğimiz ajur. Yani bir arttırıp bir keserek yapılıyor.


Baklava dilimi gibi görünen yerler aslında kalp olacaktı :) Ama örnek olmadan bu kadar uydurabilmiş benim canım annem. Haroşa ve ajurla devam ediyor. Çiçek sapı gibi görünen yerler de yine ajur. Delikler yukarı doğru, ama aşağılı yukarlı şekilde devam ediyor. Çiçekler sonradan örülüp dikiliyor. Bu fikir de, bir çok şekilde değiştirilerek uygulanabilir. Çiçekler renkli olabilir, deliklerden kurdele geçirilebilir, bir çok çiçek yapılabilir. Ben sade olsun diye, bu sefer böyle tercih ettim.
Tuhafiyede güzel düğme bulamayınca, elimdeki şeffaf boncuklardan diktim. Hırkaya da çok yakıştı.
Fotoğrafların üzerine tıklarsanız büyük hallerini de görebilirsiniz. Örnek alabilirsiniz.


20 Kasım 2009 Cuma

Bir Reklam Arası

Ev işi yapmayı hiç sevmem. Bir de kullandığım aletler yavaş ve gücü azsa, beni uğraştırıyorsa, canım hiç yapmak istemez. Bu konuda da tek değilimdir eminim. Düşük watlı bir elektrik süpürgem vardı. Ona çok kötü davranmama hor kullanmama rağmen, bozulmadı gitti. Öyle olur ya, hiç bozulmasını istemediğiniz şeyler daha çabuk bozulur. Neyse, ben de halı da yıkarım diye düşünerek, Thomas Twintt (Mavi Mucize) Temizlik Robotu'nu aldım. Aldım ama hiç pratik değil. Evet güzel çekiyor, tozları suya hapsediyor. Ama sonra suyu temizlemesi zor. Üstelikte hantal. Ev süpürürken kimsenin, süpürgesinin yanına gidip onu usulca çektiğini sanmıyorum. Ben de hortumundan çekiyordum. Fakat, manevra kabiliyeti iyi olmadığından devriliyor, flitreler ıslanıyor ve benim süpürme işlemim yarım kalıyordu. Ben de bu süpürgeyi sadece yıkama için kullanmaya karar verdim. Gerçekten güzel yıkıyor. Zaten eğer halılarınızı halı yıkamam makinesiyle yıkıyorsanız çok fazla arayı açmadan sık sık yıkamak lazım.

E sonuç, kaldım mı ben eski süpürgeme. Doğru dürüst çekmez. Sesi uçak gibi. Onunla süpürürken, telefonları ceplerime doldururp süpürüyordum evi. Çocukların geliş saatine göre ayarlıyordum süpürme saatimi :)
Geçen hafta, beni fazlasıyla yoran bu süpürgeye artık veda edip, aşağıdaki süper alete sahip oldum. Pratik Ev'den sipariş verdim, bir gün içinde elimde oldu. Çok sessiz, temizlik sırasında eğilmeyi engellemek için tutma yerini ona göre tasarlamışlar. 375 watt emiş gücü var. Bu önemli gerçekten çünkü bir çok üründe bu yazmıyor. Sadece motor gücü belirtiliyor ama ikisi farklı şeyler. Hemen denedim. Süper, çok beğendim. Halıyı yerinden kaldırarark süpürüyor. Tutma yerinden emiş gücü ayarlanabiliyor. İki dakika halıyı süpürdüm, hiçbirşey yokmuş gibi görünen halıdan nasıl tozlar çıktı. Halılarım el dokuması halı, zaten çok tüy çıkıyordu. Evde de iki çocuk, bir koca, bir de kedi olunca siz düşünün evin halini... Neden ev işi yapmayı sevmediğimi bu süpürgeyi kullanınca anladım. Yapıp yapıp, yapmamış gibi oluyordu önceden.
Bu süpürgeyi ben çok sevdim. Süpürge almayı düşünenlere tavsiye ediyorum.

Philips Maraton FC 9256/1 Ergofit Deluxe 2000 Watt Torbasız Elektrikli Süpürge

(Hepsi Burada'dan yıllardır alış veriş yaparız. Bu güne kadar bir sorun yaşamadık ama oradan da Siemens Blender siparişi vermiştim, ambalajı bozuk, kirli, orjinal bandı yırtılmış, yani daha önce açılmış, doğru düzgün yerleştirilmediğinden metal kısmı diğer plastik yerlerini aşındırmış olarak geldi. Kullanılmış değildi ama yeni bir ürün hissi vermedi. Ürünü geri gönderip Braun almayı istiyorum. Umarım zorluk çıkarmazlar.)

19 Kasım 2009 Perşembe

Dantelli Hırkalar

Daha önce burada bahsettiğim hırkalar bunlar. Hani mağazaya gidip gelip örneğini çıkardığımız hırkalar. Önce yeşil olanını ördük. Ben hırkayı ördüm annem dantellerini ördü. Ortak çalışma yani. Rengi tam belli olmamış ama çok hoş bir yeşil aslında.

Daha sonra çok beğenip pembe rengini de ördük.

Normal hırka gibi ördük. Eteğine, yakasına ve kol ağızlarına lastik yapmadık. Lastik gelecek yerlere de tığla örnek yaptık. Yani annem yaptı :) Kızım da çok severek kullanıyor. Merserize bir iple yaptığımızdan, yaz akşamlarında da rahatlıkla kullanıyoruz.

Kenarındaki örneğin orjinali yeşil hırkadaki gibiydi. Pembe hırkada biraz değiştirdik örneği. Dilimli herhangi bir örnek de olur aslında.

16 Kasım 2009 Pazartesi

Domuz Gribi Aşısı ?



Bu gün çocuklar eve bir formla geldiler. Domuz gribi aşısı yaptırmayı uygun buluyor muyuz? Bulmuyor muyuz? Henüz kafamızda hiçbirşey net değil. Söz konusu çocuklarımız. Formda bir sürü yan etki sıralanmış. Bu normal tabi, basit bir ağrı kesicide bile yan etkileri belirtiyorlar. Bu ise bilinmeyen, denenmemiş bir aşı. Bugün yine televizyonda bir doktor, "Amerika'daki aşılar civasız ama bütün Avrupa civalı aşıdan oluyor, sadece İtalya Amerika'dan alıyor" dedi. Doktorun kendisi de aşı olmuştu.

Burada yazdığına göre ciddi yumurta alerjisi, daha önce grip aşısı uygulamaları sonrası gelişen alerjik reaksiyon, ciddi kauçuk alerjisi, önceden geçirilmiş Guillan- Barre Sendromu olanların yaptırması sakıncalıymış. Bunlara da dikkat etmek gerekir. Eğer şüpheleniyorsanız önce alerji testini yaptırmak daha uygun.
Türkiye'de kullanılmakta olan aşılar Avrupa İlaç Ajansı, Amerika Gıda ve İlaç İdaresi ile Avrupa'daki ve Dünya'daki birçok ülkede ve ülkemizde de Sağlık Bakanlığı'nca ruhsatlandırılmış aşılarmış.

Şimdi yazı yanımda duruyor ve hangi seçeneği işaretleyeceğimi bilemiyorum. Çocuğuma aşı yapısın mı, yapılmasın mı?
Henüz kışın başındayız ve hastalık bulaşmaya devam ediyor. Evde olsalar onları koruyabilirim belki ama okul, hastalıkların en çabuk yayıldığı yer. Üstelik, kardeşlerin birbirine bulaştırma olasılığı da var. Kafamız karma karışık ama güvenmek zorundayız ve onaylıyoruz. Eşimle ortak kararımız bu. Umarım çocuklarımız aşının o yan etkilerinden birine yakalanmazlar...


13 Kasım 2009 Cuma

Annem Gitti :(

Bugün canım annem Samsun'a döndü. Bir boşluk içindeyim. Ne zor anneden ayrılmak. Ama bir tesellim var, hiç olmazsa sağlığı yerinde ve tekrar görüşeceğiz. Torunlarına da söz verdi zaten. O şartla gitmesine izin verdik... Canım annem seni çok seviyorum.
Ben biraz toparlanayım, annemle yaptığımız güzel cicileri sizlerle de paylaşacağım. Annemi bulmuşken çalıştırdım da biraz :)
Görüşmek üzere, herkeze güzel hafta sonları diliyorum.


6 Kasım 2009 Cuma

Altına İmzamı Düşünmeden Atarım



Atamızın ölüm yıldönümü olan 10 Kasım'da yine anlamlı bir kampanyaya imza atıyoruz.

Atamızın veciz sözlerinden "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." sözünün altına imzamızı atıyoruz. Ülkemizin birlik ve beraberliğini korumak, kardeşlik duygularını pekiştirmek adına bu anlamlı günde 10 Kasım'da Atatürk'ün huzurunda Anıtkabir'de sunulmak üzere bir imza kampanyası düzenliyoruz.

Kampanyamıza katılmak ve destek olmak için yapabilecekleriniz iki adımda gerçekleşiyor. Birincisi: Açtığımız Postun altına Yorum bölümüne 1 satırı geçmeyen yorumunuzla birlikte Adınızı yazıp gönderiyorsunuz. İkinci olarak ise kampanyamızı duyurmak. İsterseniz duyuru logomuzu sitemizin linki ile birlikte kendi sitenize ekliyorsunuz. E-postalarla dostlarınıza kampanyayı dıyurabilirsiniz.

10 Kasım'a sayılı günler kaldı. Ne kadar hızlı ve çabuk bu iletiyi yayarsak o kadar çok kişiye ulaşmış oluruz. Haydi, hep birlikte ve yüksek sesle söyleyelim:
"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."

Saygılarımızla...

Birmilyonkalem.com Yönetimi Adına
A. Şebnem SOYSAL & Erkan BAL

1 Kasım 2009 Pazar

Çocuklar İçin Saç Bantları + Bolero + Şapka Süsleme

Yeğenim ve kızım için ördüğüm saç bantları bunlar. Saç bandının bant kısmını ikili trabzanla 4 sıra yaptım. Siz daha geniş yapabilirsiniz. Ayarlanabilmesi için, arkasını bağlanabilir şekilde yaptım. Kirazları ise, zincir çekerek başladım, zincirin etrafını sık iğne ile tamamladım sonra bir üst sırada arttırarak devam ettim. Buna istediğim boyutun yarısına gelene kadar devam ettim. Daha sonra eksilterek bitirdim. Üst kısmını kapatmadan önce, içine pamuk doldurdum ve kapatıp, kalan ipliği içinde çektim. Saplarını da zincir çekerek tamamladım. Yaprağını ise, yine zincir çekerek başladım. Önce zincirin bir tarafını, iki başı sık iğne, orta kısmı ikili ve üçlü trabzan olacak şeklinde tamamladıktan sonra diğer tarafına geçtim. Aynı işlemi uyguladım. En son olarak, yeşil kum boncuklarla yaprağın damarlarını oluşturdum. Yeğenim Yade bu saç bandını takıp gezerken, kirazlar yan tarafında sallanıyor, çok şeker görünüyor.


Buradaki bantta ise, çiçek kullandım ve onu yine kum boncuklarla süsledim.

Burada ise, bolerosuna uygun ponponlar yapıp onları diktim.

Bu boleroyu artık bilmeyen yoktur sanırım. Dikdörtgen bir parça örülüp, kol kısımları dikiliyor. Fark olarak ben çevresine, aşağıdaki gibi uyduruk bir modelle fırfır görünümü verdim.


Bu şapkayı hazır aldım, ama kızım beğenmedi. Ben de yan tarafına bir çiçek ve kurtçuklarla süsledim. Artık seviyor ve kullanıyor. Kızım da kokoş...

Bunlar çok kolay işler biliyorum ama bazen insanın aklına gelmiyor. Fikir alın lütfen...


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...