Hayal gücü ve yaratıcılık, bilgiden daha önemlidir. Bilginin sınırı var, ama hayal gücü tüm evreni kucaklar...
A. Einstein

6 Temmuz 2010 Salı

İnat Ettik Yağmura Yenilmedik :)





Geçen hafta sonu havayı güzel görüp kardeşimlerle birlikte, aniden pikniğe gitmeye karar verdik. Terkos Gölü'ne doğru yola çıktık. Biz yaklaştıkça hava bozmaya başladı ve kendimizi yağmurun içinde bulduk. Oysa sıcaktan bunalıp, yolda dondurmaları hüpletmiştik :) Bir ara, arabalardan birbirimize, devam edelim mi, geri mi dönelim? Diye işaretler yapmaya başladık. Çünkü dışarı çıkmak mümkün değildi. Tam geri dönmeye başladık, yağmur durdu. Bu arada yağmur yüzünden, döneceğimiz yeri kaçırmışız. Yağmur durduğu için şansımızı denemeye karar verdik. Fakat o da ne? Yağmur yeniden başladı. "Yoksa bu bir işaret mi?"diye söylendik :) Bu bildiğimiz yağmur değil, silecekler bile yetersiz kalıyordu. Umutsuzca yola devam ettik. Göl görünmeye başladığında yağmur da durmuştu. Arabalardan indik, bir süre bekledik. Bulutlar aralanıp arasından güneş sızmaya başlayınca, biz de yayılmaya karar verdik :)

Çocuklar çoktan keşfe başlamıştı bile. Oğlum gülümseyen bir kurbağa yakalamış bize gösteriyordu :)

Balık tutanlar da vardı. Çocuklara bu yavru balıkları vermişler. Hepsi sırayla gelip balıklarını gösterdiler ve sonra göle geri bıraktılar.

Biyolog olmak isteyen oğlum, araştırmalarını derinleştirip, bir de su yılanı yakaladı. Önce onu eve götürmek istese de sonra doğru kararı verip, göle geri bıraktı.

Kardeşim Barış ve eşim mangalı yakmakla uğraşırken, ben de bu güzellikler karşısında daha fazla dayanamayıp, bir kaç fotoğraf çektim. Boş kayıkların fotoğraflarını çekmekten çok keyif aldım :)


Bu köprüyü de görür görmez, Yasemin'e, onu siyah beyaz hayal ettiğimi söyledim.



Fotoğrafları düzenlerken birazcık da oynadım :) Utanmadan da çok beğendim kendi çektiğim fotoğrafları... :)

Daha sonra kayık kiraladık. Önce çocuklara bir tur attırdılar. Tam o sırada Barış'a işaret ederek, "şu amcayı çek mutlaka" dedim. Haksız mıyım ama, tam fotoğraflık değil miymiş?

En sonunda sıra bana geldi. Çocukları, cebren ve hile ile kayıktan attıktan sonra, kocacımla biraz romantik yaptık :) İlk defa kayığa binmemin verdiği endişeyi attıktan sonra, günbatımında fotoğraf çekmeye devam ettim.



Plansız, programsız yağmurla başlayan bu günümüz, tatlı bir yorgunluk ve dudaklarda gülümsemeyle son buldu.
Yazacak daha çok ayrıntı var fakat zaman yok. Kaç gündür bloguma yazı yazmak için oturuyor ama bir türlü tamamlayamıyorum. Yayınlanacak işler birikti. Neyse sağlık olsun diyelim, onların da sırası gelir herhalde...

Fotoğrafların üzerine tıklayıp büyütebilirsiniz. Herkese sevgiler...



8 yorum:

Sezsel by Sezgi dedi ki...

haria bır gunmuş cıdden :D
resimlerden de anlaşıldıgı gıbı ...
yağmurda bol bol negatiflerden kurtulup pozıtıf yuklenmışsınız dir..

Unknown dedi ki...

Harika görüntüler.Bahsettiğiniz gibi köprünün siyah beyaz görüntüsü çok güzel.Dönmeyip kararlı hareket edip güzel bir gün geçirmişsiniz.Güzellikler sizinle olsun. Sevgiyle kalın...

♥ŞANSLI♥ dedi ki...

Neyseki güzel bir son olmuş.
Resimler çok güzel.
Çocukların hayvan sevgisinede hayran kaldım.
Sevgiler:)

Asortik Krep dedi ki...

Bir zamanlar bende her haftasonu giderdim oralara pikniğe.. Terkos güzeldir.. :)

MARİFETLİ PERİ dedi ki...

Sezgi, en çok da çocuklara yaradı:) Teşekkürler.

Belgin, şans bizden yanaydı. Güzel bir gündü gerçekten. Teşekkürler, sevgiler.

Şanslı, oğlum doğa aşığı. Börtü böcek hepsini inceliyor:) Teşekkür ederim canım.

Asortik Krep, Çok güzel yerler ama malesef değerlendirilememiş. İnsanlar doğaya çok kötü davranıyorlar. Her yer çöp içindeydi. Fotoğrafları kesmek zorunda kaldım. Teşekkür ederim.

Nilgün Komar dedi ki...

inat edip gittiniz geri dönmediniz ya en iyisini etmişsinizzz...

Asortik Krep dedi ki...

Fotoğrafların da çok güzeldi ,yazmamışım..

MARİFETLİ PERİ dedi ki...

Çelebi'cim, yağmurun dinip, güneşin açacağına inanmayarak gittik ama sonuç güzeldi. Teşekkürler yorumuna.

Sevgili Asortik Krep, çok teşekkür ederim. Sevgiler.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...